BAĞIMLI OLMA, ÖZGÜR OL

2022-08-31

Hikayenin isimi:
BAĞIMLI OLMA, ÖZGÜR OL

12 -15 gurubuna hitap eder. YAZAN: Raziye Ünal
Önsöz:
Piyesimiz, sigara bırakma konusunda toplumu bilgilendirirken, aile ve toplum içi sevgi saygı, birlik beraberlikten, bahseder. Aile ve toplumda doğru iletişim sergilenir.
Bu piyes oynanırken yapılacak kamera çekimi ile kısa metrajlı bir film yaparak ve televizyonlarda yayınlanması, gençlerin sigara bağımlılığını önlemeye katkıda bulunacaktır.
Selam ve Saygılarımla
Raziye Ünal

PİYESTE ROL ALAN OYUNCULARIN ÖZELLİKLERİ:
İhsan efendi: 43 yaşlarında Saygın, dürüst güvenilir işletmeci, imanlı bir eş ve baba. Sigara alışkanlığı başına çok işler açıyor… Bu nedenle mahcup pişman acaba sigarayı bırakabiliyor mu?
Hatice hanım: 35 yaşında Akıllı, aileyi toparlayıcı kültürlü, imanlı, tesettürlü bir ev hanımı, eş ve anne.
Babaanne: 70 yaşlarında sevimli, evladını torunlarını çok seven bir ihtiyar.
Oğuzhan: 15 yaşlarında, akıllı, imanlı, öğrenmeye meraklı R harfi yerine Ğ ile konuşan bir ergen genç.
Neslihan: 11-12 yaşlarında akıllı resim ve sanata düşkün ve sevimli bir kız kardeş.
Anlatıcı: Piyeslerdeki olaylardan seyirciyi haberdar eden, resmi giyimli bir genç.
Dayı: 47 yaşlarında karakterli maddi ve manevi yönden güçlü ailesine bağlı kalbi sevgi dolu birİş adamı olan dayı, yeğenlerini çok sever yanlışlar karşısında çabuk parlayan bir kişiliğe sahiptir.
Doktor: Oğuzhan’ın babasını ameliyat eden 45 yaşlarında görevinin, sorumluluğunun bilincinde üzerinde beyaz önlüğü olan başarılı bir doktor.
Operatör Dr.: 50 yaşlarında olgun işinin ehli doctor.
Psikolog: 27 yaşlarında genç olgun bir genç
Diyetisyen: 26 yaşlarında işinin uzmanı bir hanımefendi.
Hastanede görevli iki eleman; Hastanenin resmi kıyafetleri üzerlerinde
“ACILARA DAYANILMIYOR”
(ara müziği)

  1. Perde Oyuncuları:
    İhsan efendi:
    Hatice hanım:
    Sabah saatleridir, henüz güneş doğmamış, gece lambası halen yanmaktadır. Odanın bir tarafında karyola, karşısında dolap, çekmece sandalye ve yerde halı vardır.
    • İhsan efendi
      İhsan efendi yatağından doğrulur, yavaş, yavaş ayağa kalkmaktadır. Birkaç adım atar ki; kuvvetli bir ağrı irkilir, yürümesi durur, yavaşça en yakın bir sandalyeye oturur ve kendi kendine kısık ve titrek bir ses tonu ile konuşur:
      • Şifa ver ya Rabbim! Şifa ver, ayağıma saplanan bu ağrılar dinmek bilmiyor .
        (Tekrar ani ve şiddetli bir ağrı ve sancı ile sesini yükseltir.)
      • Ahhh !
        O sırada kapı açılır lavobodan gelen İhsan efendinin eşi Hatice Hanım heyecanla odanın ışığını yakar.
        Hatice hanım:
    • Ah! Ne oldu efendim yine mi başladı? Yaşadığın bu acıya ben dayanamıyorum dün de acılarla kıvranıp durdun. Bu gün yarın derken, şimdi de hafta sonu diye doktora da gitmedin.
      İhsan efendi:
    • Haklısın hanımcığım, iş yerindeki çalışanlarımdan biri bir aydır sağlık sorunlarından dolayı izinli biliyorsun, diğer çalışan her işi tek başına yapamaz, yalnız kalmasın diye doktora gidemedim, ( Bu arada yeniden gelen ani bir ağrıyla vücüdü irkilir, iki eli ile bacağını tutar ve kendi kendine konuşur)
    • Off! Bir haftadır Ayaklarımda bu kadar yangı ve ağrı yoktu iyileşiyor diye düşünüyordum ne oldu birden bire, Ya Rabbim! Ya Şafi, senden şifa diliyorum.
      (İhsan efendinin acı çektiği yüz hatlarından anlaşılıyordu)
      Hatice hanım:
    • Dur efendiciğim, bir aspirin getireyim iyi gelir, (Hatice hanım bir tabak meyve ve bardak sui le aspirin getirdi.)
      İhsan efendi:
    • Saol hanımcığım, lavoboya gidip abdest alayım. Namazımı güneş doğmadan ayağmı uzatarak kılayım, sonra meyve yer, aspirini alırım.
      O sırada perde kapanır ve aynı sahne yeniden açılır.(O sırada güneş doğmuş, etraf aydınlanmıştır.)
      Hatice hanım:
    • Efendiciğim bu ağrılar artık sıklaşmaya başladı, yarın pazartesi iş yerin kapalı kalsın, sabahtan doktora gidelim
      İhsan efendi:
    • Evet Hanımcığım gidelim.
      Hatice hanım
    • İlk ağrı geçen yıl piknikte top oynarken başlamıştı hatırlıyor musun.
      İhsan efendi
    • Evet hanımcığım hiç unuturmuyum o acıyı, hızlı hareket ettiğimden kaynaklandığını düşünüyorum. Ondan beri ne zaman hareketli iş yapsam şiddetli ağrı girdiği için, harektlerimide kısıtladım, gittikçe hareketsiz kaldım. Şimdi bacağımda şişlik var hareket etsemde, etmesemde bacağıma ağrı giriyor, ne olduğunu anlayamadım Geçen hafta saplanan ağrılar geçiyor diye düşünüyordum, dünden beri yangı ile yeniden alevlendi.
      Hatice hanım:
    • Şikayetlerin aklıma bazı hastalıkları çağrıştırıyor, artık sigarayı, içmesen iyi olacak.
      İhsan efendi:
    • Hanımcım, bir öğün yemek yemesem olur da, sigarayı içmesem olmaz. Bu illeti bırakmamın imkânı yok.
      Hatice hanım:
    • İyi ama hayatım sigaranın kimseye bir faydası yok, zararı çok, bırakamayacağını sanıyorsun, halbuki senin gibi milyonlarca insan sigarayı bırakıyor, sende bırakabilirsin.
      İhsan efendi:
    • Haklısın hanımcığım Abine karşı çok mahcubum, sigara bırakmam için çok uğraştı ama, bir türlü bırakamadım.
      Hatice hanım:
    • Tahmin ediyorum sigara bırakmada biraz zorlanacaksın ama, imkansız değildir. İnsan kendi kendine bırakamazsa, Devletin ücretsiz sigara bırakma ALO 171 HATTI var
    • Ayrıca bağımlılık danışmanları var! Daha da zorlanacak olsan pisikologlar var.
      İhsan efendi:
    • Önce şu ayağımın tedavisini yaptırayım, inşallah sigarayıda bırakacağım. Hanımcığım bana geniş kalın bir çorap getirebilir misin, ayağım buz gibi üşüyorum, ayrıca. uyuşuk (ihsan efendi ayağını incelerken ayağına giren ağrılara dayanamamakta dır. Hatice hanım kalkıp çorap getirecekken, İhsan Efendiye bakar.)
    • Aaah! Hanımcığım şu ayağıma bak geçen haftalarda rengi beyazdı, bu gün, rengi kızarmaya dönmüş, dün ayak parmaklarımın rengi kırmızı iken bu gün morarmaya başlamış, hatta birinin rengi siyahlaşmış ve aaa! bak yara oluşmuş parmağımda! Bu parmağı hissetmiyorum, ağrılara dayanamıyorum.
      Hatice Hanım:
      (Hatice Hanım ile birlikte ayağı incelerler, İhsan efendi kararan parmağındaki oluşan yaraları eli ile Hatice Hanıma gösterir. Hatice hanımın üzgün ve şaşkın hali vardır, gidip yandaki çekmeceden bir çorap alıp gelir,)
    • Dur! Yara olan parmağın mikrop kapmasın, oksijenli su ve gazlı bez getirip, silip, sardıktan sonra çorabı giydiriyım. Derken perde kapanır.

“SEVGİDE DAYANIŞMA”

(Ara Müziği)

  1. Perde oyuncuları:
    İhsan efendi,
    Hatice hanım,
    Oğuzhan,
    Neslihan
    Koltuk ve kanepelerle düzenlenmiş bir oturma odası. İhsan efendi koltukta uyuklamaktadır. O sırada Oğuzhan kapıyı hafif tıklatarak içeri girer ve yavaş bir sesle;
    Oğuzhan:
    • Günün aydın olsun Anneciğim, babam nasıl?
      Hatice Hanım: (da yavaş sesle konuşmaya devam eder.)
    • Sabaha kadar ayağında yanma ve kramplardan uyuyamadı. Sabah namazından sonra (koltuğu işaret ederek) burada uyuyup kaldı.
      Oğuzhan: (annesinin yanına gelip gözlerine bakarak)
    • Babama ne oldu anne, gene ağğılağ mı? Neden doktoğa gitmiyor?
      Hatice Hanım:
    • Babanın ayağındaki rahatsızlığı arttı, yarın doktora gideceğiz bir tanem
      Oğuzhan:
    • Dün gece babamın, Allah! Yağdım et ya Şafii, ya Şafii, diye sızlandığını duydum.
      Hatice Hanım:
    • Ağrılar hareket etmeyi engelleyen korkunç bir ağrı, ve şişlik var ayağını hareket ettiremiyor.
      Oğuzhan:
    • Anneciğim, ikinizi de çok seviyoğum. Sizleğ hasta ve üzgün olduğunuzda bende aynı hisleri duyuyoğum.
      Hatice Hanım: (merhamet ve tebessümle)
    • Bizlerde aynı duygular içindeyiz yavrum. Birbirine bağlı ailelerin, ortak özellikleridir bu duygular. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için çalışır, mücadele ederiz.
    • (o sırada oğuzhan annesine sarılırken küçük kardeşi Neslihan uyanmış kapıyı tıklatıyordu)
      Oğuzhan(annesine bakarak)
    • Anne neslihan kapıyı tıklıyor oda uyanmış
      Hatice hanım:
    • Neslihan! gel kızım, gel yavrum. (Neslihan içeri girip kapıyı örterek o da gelip annesinin diğer yanına oturarak başını annesinin omzuna dayadı.)
      Oğuzhan
    • Ben en çok hayatta, seni ve babamı seviyoğum anneciğim, tabi kağdeşimide.
      Hatice Hanım:
    • Bizlerde sizleri çok seviyoruz güzel yavrum, ama bizleri ve bu alemi yaratan, her türlü nimetlerle donatan, Adalet ve merhamet sahibi Yüce Allah, her şeyden çok sevilmeye layıktır. Önce yaratanımızı severiz, O’nu seven, bütün varlık alemini vatanını, milletini, ailesini ve kendini, sever. Kimsenin zararına olan bir iş, yapmaz.
      Neslihan
    • Allah’ı nasıl seveceğimi bilmiyorum anne
      Hatice Hanım
    • Allah’ın gönderdiği kitapta kendini nasıl tanıtıyorsa öyle inanmamız ve Onu, Onun isimleri ile anmamız, yalnız ona secde edip, inanmamız, nasıl ahlakta olmamızı istiyor öyle olmamız, yarattığı varlıklara nasıl davranmamızı istiyorsa, öyle davranarak, yaratanın emrine uymuş ve onu çok sevmiş oluruz.
      Oğuzhan:
    • Anneciğim ben Allah’ın bildiğdiği gibi inanıyoğ, ahlaki değeğleğimi yükseltmeye çalışıyoğ, Çevğemde canlı cansız her vağlığa iyi davranıyoğ, kimsenin zağağına iş yapmıyoğum.
      Hatice Hanım:
    • Afferim oğluma sen bir tanesin
      Neslihan : (bilinçli bir eda ile Gülümseyerek, oğuzhana sorar)
    • Allah nerede Abi, biliyormusun,
      Oğuzhan
    • Biz Allah’ı nerede ansan, oradadır kardeşim.
      Neslihan (Annesine dönerek)
    • Anne bana bizim sınıftaki aydın Allah nerede haydi gösterde göreyim diyor. Biz yaratanı görebilir miyiz
      Hatice Hanım. (gülümseyerek)
    • Neslihan sana bir sorum var. Sen kalemle bir resim yapsan o resim seni görebilir mi
      Neslihan
    • Resim beni nasıl görür anne, bu mümkünmü?
      Hatice Hanım:
    • Peki resim seni göremezse, senide Allah yarattı, sen onu nasıl göreceksin? Ama Allah rızasını kazanan insanlar ahiret aleminde yaratanı gökyüzündeki ayı gördüğü gibi görecek, hayran hayran ona bakmak, cennetliklerin en büyük mutluluğu olacaktır.
      (Neslihan annesine gülümseyerek bakarken, O sırada ihsan efendi yaslanarak uyukladığı koltukta uyanır ve kolundaki saatine bakar.
      İhsan efendi:
    • Bismillahirrahmanirrahim (diyerek doğrulur çouklarına bakarak)
    • Merhaba benim güzel yavrularım gününüz aydın olsun,
      Oğuzhan ve Neslihan Babasının yanına gider boynuna sarılıp öperler)
      Oğuzhan
    • Babacığım yağın doktora gidecekmişsin, yağın bende sizinle gelebilir miyiz? Ayağına ne oldu, sebebini, öğğenmek istiyoğum.
      Neslihan
    • Bende gelmek istiyorum baba, bende
      İhsan efendi:
    • Yavrularım yarın okul var derslerinizden geri kalmayın
      Hatice Hanım: (ayağa kalkar)
    • Efendiciğim seninle birlikte bizde acı çekiyoruz ve bu acıya dayanamıyoruz. Bu gün Pazar ama, hastanenin acil bölümüne gidiyoruz haydi hep beraber.
      (Der ve perde kapanır)

“DOKTORA ACİLDEN GİRİYORLAR”
(Ara müziği)
Bölüm oyuncuları:
İhsan effendi, Hatice hanım, Oğuzhan, Neslihan, Doktor, Operatör doctor, İki hastane görevlisi.

  1. Perde Açılır.
    • Konuşmacı: (Ses sahnenin arkasından gelmektedir, anlatırken yapılan çalışmalar görüntülenmektedir.)
      Sabah aat 10,30 civarında hep beraber, hastanenin acil bölümündeki Doktor muayenehanesinde dirler, muayene masasında ihsan bey yatmakta ağrı atakları yüzünden okunmaktadır. Doktor Bey İhsan Efendinin, dizden aşağı iki ayağını birden incelemekte, aradaki fark, kendini göstermektedir, ayağının biri diğerinden iri görünümdedir, yani şiştir. Ayağı ve bacağı şişmiş, tüyleri dökülmüş, ayak parmakları morarmış, serçe parmak siyah renge bürünmüş, üzerin de yaralar oluşmuştur. Doktor, hasta olan ayağını hareket ettirmesini söyler, ihsan bey hareket ettiremez. Doktor muayeneyi bitirdiğinde, ağzındaki maskeyi indirip, elindeki eldiveni çıkararak. Masa arkasındaki sandalyesine oturur ve ihsan efendiye sorar,
      Doktor
    • Niçin daha erken gelmediniz, her zaman erken teşhis hayat kurtarır.
      İhsan Efendi
    • ………..(Hatice hanımla, ihsan efendi, birbirine bakışırlar.) İş güç yüzünden, ihmal ettim Doktor Bey. Önceden ayağımdaki şişler ağrılar hafifti ama birden bire arttı
      Doktor Sedyede yatan İhsan efendiye
      • Bu rahatsızlığı ne zamandan beri yaşıyorsunuz.
        İhsan Efendi (yaşadığı acılarla konuşmaya çalışır)
      • Geçen yıl top oynarken başladı sonraları hızlı hareket ederken daha sonrada kısa yürüyüşlerde ağrımaya başladı dinlenince geçti dinlenmezsem topallayarak yürüdüm. Eklem kireçlenmesi olduğunu düşünüyorduk. Merhemlerle geçiştirmeye çalışıyordum. Ayağımın şişliği3 haftadan beri artmaktadır.
        Doktor:
    • Sigara içiyormusunuz
      İhsan efendinin yüzünden acı çektiği belli oluyor, duraklayarak konuşuyordu.
    • Evet! günde bir, bazen bir buçuk, paket, içiyorum, İhsan effendi acı ile inleyerek Allah’ım, Allah’ım…
      Doktor: Halsizlik, yorgunluk, burun kanaması, kulak çınlaması oluyormu?
      İhsan efendi:
    • Sadece yorgunluk halsizlik var,
      Doktor:
    • Halsizlik, yorgunluk, bacaklarda uyuşma, göğüs ağrısı, nefes darlığı varmı?
      İhsan Efendi
    • Evet
    • Tahminen bacağınızdaki sorun ateroksleroz yani damar tıkanıklığı olduğunu düşünüyorum. Şimdi ağrı ve krampların azalmak için iğne yapacağım. Ihsan bey size şu tekerlekli sedyeye alalım işlemleri bu sedyede yaptırırsınız. (ihsan beye eşi ve oğlu yardım eder tekerlekli sedyeye yatar. Doctor, devam eder.) Sigarayı şu andan itibaren içmiyorsunuz. Şimdi kuvvetli bir ağrı kesici ve rahatlatıcı iğne yapacağım.
      Doktor:
    • (Doktor dolaptan ilaç ve enjektör alıp, ilacı enjektöre çeker pamuk alıp, Oğuzhandan yardım ister.)
    • Yardım edermisiniz. (Oğuzhan babasının kalçasını açar, doktor iğneyi yaptıktan sonra hatice hanıma dönerek)
      Doktor:
    • Eşiniz biraz dinlensin, bizler dışarı çıkalım. (Hep beraber koridora geçerler ve Hatice hanım sorar;)
      Hatice hanım:
    • Doktor bey ateroksleroz nedir tedavisi nedir?
      Oğuzhan ve Neslihan (kanom şeklinde hep bir ağızdan)
    • Doktor amca babamın ayağı iyileşecekmi.
      Doktor:
    • ( kanepeyi göstererek) Şöyle oturun lütfen. Eşinizin ayağı ateroksleroz yani damar tıkanıklığı nedeni ile kangren olmuş, olabilir.
      Hatice hanım: (Hatice Hanımın Şaşkındır sesi titrek ve ağlamaklıdır.)
    • Doktor Bey, ne! siz ne diyorsunuz? Kangren mi.
      Oğuzhan: Alçak bir ses tonu ile
    • Anne! kangğen ne demek, (diye sorarak meraklı ve şaşkın şekilde annesine bakar, Annesinin gayriihtiyari ağladığını gören Neslihan’da üzgün ve ağlamaklıdır.)
      Doktor:
    • Sakin olun
    • Hanım Efendi, korkulacak bir şey yok, eşinize moral vermek için, sakin olmalısınız. Korkmayın sorunlu bölgeyi kurtarmaya çalışacağız. Çok kötü olmadıkça kangrenden ayak, bacak kesilmiyor artık. Ben kalp damar uzmanıyım, diğer kalp damar cerrah arkadaşımla lokal ameliyatı gerçekleştireceğiz. Vakit kaybetmeden ameliyat yapılması gerekir. Ama önce gerekli tetkikleri yaptırın.
    • Şimdi İhsan beyin yanına gidiyoruz. (dördü birlikte ihsan efendinin yanına giderler)
      Doktor:
    • Şimdi nasılsınız İhsan Efedi, biraz daha iyimisiniz,
      İhsan Efendi:
    • Ağrım biraz hafifledi
    • Şimdi kan tahlillerini yaptırın, acil dubler ulturason çektirin, duruma göre gereken işlemlere geçeriz.
      İhsan Efedi
    • Doktor bey ayağımdaki rahatsızlığın sebebi, çaresi nedir?
      Doktor:
    • Önce bir tetkikleri yaptıralım sonra ne olduuğunu ne yapacağımızı konuşalım.
      Anlatıcı:
    • Hatice Hanım hastanenin acil bölümünde bütün işlemleri tamamlar ve kendi kendine konuşur, “bütün işlemler ikindi olmadan tamamlandı hayret hemde pazar günü, sonuçları hemen, doktora bildirelim” diyerek eşinin ve çocuklarının beklediği yere gelir.
      Hatice Hanım: (Sedyede yatan eşine)
    • Efendiciğim yaptırdığımız bütün tetkiklerin sonuçları doktora geldi, şimdi yanına gidelim.
      Ihsan Efendi: (Gülümseyip başı ile onay verir, Hatice Hanım sekreterden izin alarak hep beraber, İhsan Efendi sedyede yatar halde, kapıyı tıklayarak doktorun muayene hanesine girerler, operator doktorda gelmiştir.
      Operatör Doktor:
    • Geçmiş olsun, İhsan Efendi (derken bir taraftan bilgisayara bakmaktadır.) Dr. arkadaşım durumu anlattı, tetkiklerinize baktım, kolestrol ve sigaranında katkısı ile ayağınızda damar tıkanıklığı geliştiği için ayağınızda kangren oluşmuş. Derhal ameliyat olmanız gerekmektedir. (Hatice hanıma dönerek)Biz hastayı ameliyata alırken sizlerde, hasta yatış işlemlerini yapınız. İhsan Bey sizde şu andan itibaren kesinlikle sigara içmiyorsunuz.
      Ihsan Efendi: (Çok üzgün görünüyordu)
    • Ne diyorsunuz doctor bey, kangren mi dediniz? Böyle bir şey nasıl olur, hiç aklımıza gelmedi.
      Doktor:
    • Kangren yeni başlamış inşallah en az zararla ameliyatı gerçekleştiririz. Korku üzüntü yok! Bize ne hastalar geliyor. Her zaman beterin beteri var.
      İhsan efendi: (ağrı kesicinin etkisi ile daha rahat ve kin dolu bir ses tonu ile konuşur)
    • Şu basit gördüğümüz hatta arkadaşlara ikram ettiğimiz sigara! ne sinsi düşman imiş. Onu ne kadar bırakmak istediysem o kadar yenildim. Ah! ah!
      Operatör Dr.:
    • Artık olanla ölene çare yok, artık bu andan itibaren, (parmağını kaldırarak) siz sigarayı yeneceksiniz.
      İhsan efendi:
      Doktor bey? Siz şahitsiniz eşimin ve çocuklarımın huzurunda söz veriyorum şu andan itibaren artık sigara içmeyeceğim.
      Doktor(gülümser)
    • Sizi tebrik ediyorum hastalığın tekrardan nüks etmemesi ve iyileşmeniz için, bu çok güzel bir karar.
      Oğuzhan:
    • Doktoğ amca, babamın ayağı, belki ilaçla iyileşebiliğ, ameliyata geğek vağmı? biğ yanlışlık olmasın?
      Doktor: (ilk görüştükleri doctor Oğuzhan’ın başını okşayarak)
    • Kangren ne kadar çabuk tedavi ve ameliyat edilirse, sonuç o kadar iyidir evlat üzülme, baban iyileşecek. Her zaman, beterin beteri var, Allah beterinden korusun, ameliyata bende katılacağım.
      Oğuzhan: (oğuzhan babasına sarılırken neslihanda sarılır)
    • Babacığım! cesuğ babam benim.
      Neslihan:
    • Babacığım seni çok seviyorum çabuk iyi ol.
      Hatice hanım:
    • Bizim için çok değerlisin efendim, senin için dua edeceğiz çabuk iyileşeceksin. .
      Operatör Doktor: (kapıyı açıp hemşirelere seslenir.)
    • Haydi bakalım Hemşireler, hastayı ameliyat haneye kaldırın, sizlerde hiç merak etmeyin biz her gün ne hayati tehlikesi olan hastalar görüyoruz. İhsan Efendi’nin hayati bir tehlikesi yok, ameliyat olur kurtulur.
      Derken Perde kapanır

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
“AMELİYATA ALINIYOR”

  1. Perde (ara müziği)
    Bölüm Oyuncuları: İhsan Efendi, Oğuzhan, Neslihan, Hatice Hanım Doktor, operator Doktor.

Yer Hastane koridoru: Hatice Hanım, çocukları yanında hasta yatış işlemlerini bitirir ve 2 buçuk saatten beri de ameliyat sonucunu orada bulunan bankın üzerine, bir yanında neslihanla birlikte ameliyatın sucunu beklemektedirler.
Oğuzhan: (O sırada oğuzhan elinde bir çanta ile gelir. Çantada babasının ihtiyacı olan iç çamaşır, eşofman, bardak, tabak gibi vs özel eşyalarnıı getirmiştir. Çantayı annesinin yanına koyarak)

  • Anneciğim babam için lazımlı olan her şeyi getiğdim
    Hatice Hanım
  • Afferim oğluma seninle gurur duyuyorum.
    Neslihan: (içini çekerek, Elini göğsüne götürür.)
  • Anne, şuramda bir ateş var sanki. Babamın ayağını kesecekler mi anne! ( Derken gözünden yaşlar süzülmektedir)
    Hatice hanım:
  • Tıp gittikçe ilerliyor eskiden kangren olan yeri tamamen kesip alıyorlardı şimdi teknik bilgiler daha ilerledi inşallah baban çok az bir zararla kurtulur yavrusuğum
    Neslihan:
  • Babamı çok merak ediyorum anne
  • Hatice hanım:
  • Bende senin kadar merak ve üzüntü içerisindeyim, ağlama yavrum, birazdan ameliyat biter.
    Oğuzhan:
  • Anne, kangğen nasıl bir hastalıkta ilaçla tedavi edilmiyoğ, kesiliyoğ.
    Hatice hanım:
  • Kangren bir uzvun çürümesi ölmesi demektir. Çürük elma sağlamlarından ayrılmazsa diğerlerinide çürütür, aynen onun gibi, eskiden kangren olan yerin çürük tarafını temizlerlerdi şimdi dokular tamamen ölmedikçe kesilmiyor. Inşallah babanın ayağndaki hücrelerin hepsi ölmemiştir, en iyi tedavi, sigara içmemekti yavrucuğum.
    Neslihan:
  • Babamın ayak parmakları sigara içtiği için mi kesilecek anne?
    Hatice Hanım:
  • Yavrucuğum sigara vücudun her zerresini tahrip eder, vücudu en zayıf bölgesinden vurur. Babanın iç dammar cidarları kolestrol nedeni ile yağlanıp, sigaranın zifti ile birleşerek damarı tıkadığı için yapmış ve kan akışı durmuştur. Işte o tıkalı bölgeler beslenemediği için ölmektedir
    Oğuzhan:
  • Zayıf bölge, nasıl oluğ anne, anlamadım?
    Hatice hanım:
  • Atalarımız “ip inceldiği yerden kopar” demişler. İpin ince yerinden kopması gibi vücudun da bazı organları zayıf, bazı organları kuvvetlidir. İşte sigara, bütün vücuda zarar verirken; insanı en zayıf, olduğu noktadan vurur.
    Oğuzhan:
  • Sigağanın zağağını bile, bile içmek, göğe, göğe felakete gitmek değil mi anneciğim?
    Hatice hanım:
  • Evet yavrum. İnsanlar sigaranın zararını bilmeden bir özenti veya arkadaş tavsiyesi ile başlıyor. Tiryaki olduktan sonra zararlarını öğrendiklerinde ise iş işten geçiyor. Kanser, kalp kriz, dammar tıkanıklığı, felç ve daha başka hastalıklara yakalananları görüyor duyuyoruz. Ama insan oğlu gafil kendilerine bir şey olmayacağını, istediği zaman bırakabileceğini sanıyor. Ancak böyle bir musibet geldiği zaman zararını fark ediyor, bazen iş işten geçmiş oluyor.
    Oğuzhan:
  • Kendimizi böyle zararlı alışkanlıklardan koğumalıyız, Ben hiçbir zaman sigara içmeyeceğim anne (Anne gülümser)
    Neslihan: (heyecanla,)
  • Anne bak, Babamı muayene eden Doktor amca, ile operatör dr. bize doğru geliyor.(hepsi birden ayağa kalkar, hızlı adımlarla doktora doğru yürürler)
    Operator Doktor:(müjdeli haberi verir.)
  • Cümleden gözünüz aydın olsun, ameliyat başarılı geçti, kangrenli olan bölümü aldık. Şimdi durumu iyi geçmiş olsun. (Hatice hanım ve Oğuzhan minnet dolu bir ses ile)
    Hatice hanım:
  • Sağolun doktor, bey ayağı neden kesildi
    Operator Dr.: Sadece ölü hücre olan küçük parmağı aldık, tıkalı yerlere anjio yaptık şimdi çok iyi
    Hatice hanımın yüzündeki hüzün sevince döndü
  • Allah sizlerden razı olsun kıymetli doktorlarımız.
    Oğuzhanla Neslihan: (sevinçle kanom şeklinde ve yüksek bir sesle)
  • Teşekkür ederim doktor amca, çok sağol. (derler)
    Doktor:
  • İhsan efendinin çabuk iyileşmesi ve tekrar bu olayları yaşamaması için, sağlıklı beslenmesi ve sigarayı bir daha içmemesi gerekmektedir. Sigara bırakırken de nasıl bir beslenme uygulayıp, nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda uzmanımız sizleri bilgilendirecek tir.(onlar giderlerken görevli ve hemşireler İhsan Efendiyi sedyeyle dışarı çıkarırlar. İhsan Efendiyi gören ailesi sevgi ile sedeyenin etrafını sararlar, Oğuzhan ve Neslihan babalarının ellerinden ve yüzlerinden öperler Hatice hanım eşinin başını sıvazlar ve anlından öper geçmiş olsun dileklerini iletirler. Ve perde kapanır.

SİGARA BIRAKMA ve TEDAVİ İŞLEMLERİ
(Ara müziği)

  1. Perde Bölüm oyuncuları:
    İhsan efendi Hatice hanım Oğuzhan, Neslihan, Diyetisyen, Psikolog, Doktor, Babanne Anlatıcı
    Anlatıcı:
    • Pazar günü akşam olmadan Ihsan effendinin ameliyatı tamamlandı. Hatice Hanım kayınvalidesine oğlunun ameliyat olduğunu ve durumunun şimdi iyi olduğunu telefonla bildirir. İhsan Efendi, hasta odasında üstü değiştirildikten sonra yatmaktadır. Bir saat sonra İhsan Efendinin annesi kapıdan içeri girer, oğluna doğru yürüyerek yavrum ciyerparem geçmiş olsun diye evladına sarılır. Hatice Hanım, Oğuzhan, Neslihan saygı ile ayağa kalkarlar Kayınvalidenin babannelerinin elini öpüp, sarılırlar. Bir müddet sonra Babanne torunlarını alıp evlerine götürür, çünkü pazartesi oğuzhan ve neslihan okula gidecek babanne onlarda kalacaktır. Gece eşinin yanında refakatci kalan Hatice Hanım sabah eşinin kahvaltısını verdikten sonra Hemşire Hanım gelip iğnesini yapar, arkasından ameliyat eden doktorlar gelir, hastalığın seyri ve yaranın nasıl iyileşeceği konusunda bilginedirler, doktorlar gitmeden, psikolog ve diyetisyen, selam vererek içeri girer, müsait yerlere oturup kendilerini tanıtırlar. Doktorlar geçmiş olsun dilekleri ile çıkarken diyetisyen konuya doğrudan girer
      Diyetisyen:
    • İhsan efendi sigara bırakmak, kolestrolü düşürmek için sağlıklı beslenmeye ihtiyaç vardır. Kolestrolü düşürmek için, hayvani ve trans yağlardan uzak durmak gerekmektedir.
      Hatice Hanım
    • Diyetisyen hanım, doymamış yağ ve trans yağ neye denir
    • Trans yağlar, bitkisel sıvı yağların içine hidrojenize adlı bir işlemden geçirilmesiyle yüksek derece sıcaklarda katılaştırılır. Bu yağların raf ömürleri uzadıkça, insan ömrü kısalır. Doymuş yağlar, bütün hayvani et ve sakatatlarda bulunan katı yağlardır.
      Hatice hanım
    • Hayvani yağları etin içinde zaman zaman çok, çok az kullanırız ama trans yağları kullanmıyoruz, eşimin kolestrolü nasıl yükseldi.
      Diyetisyen:
    • Trans yağlar bazı hazır gıdalarda, hazır yemeklerde ve bazı pastanelerde kullanılmaktadır.
      İhsan Efendi
    • Hanımcığım anladım ki bu kolestrol iş yerinde öğle saatlerinde genellikle hazır gıdalar tüketmekten kaynaklandı.
      Diyetisyen:
    • Kolesterolün düşürülmesi için, bütün hayvani ve trans yağları, hayatımızdan çıkarıyoruz, trans yağ asitlerini içeren fast food ürünlerinden uzak duruyoruz. Trans yağlar yerine, Omega 3 ve Omega 9 yağ asitlerini içeren zeytinyağ, küçük balıkları, ceviz, badem, fındık besinleri tüketmeliyiz. Kırmızı eti haşlayarak tüketmeli, günde 75 gramı geçmemeli, balık, haftada iki üç kez, yumurta 3 kez birer tane tüketilebilir. Uzmanlar zerdeçal, zeytinyağ, Melissa, tarçın, badem ve narın damar sertliğine iyi geldini bildirmektedirler.
      İhsan efendi
    • Teşekkürler diyetisyen Hanım kardeşim sigara bırakırken acaba, nasıl bir diyet yapmak gerekiyor
      Diyetisyen
    • Sigarayı kolay bırakmak için, sağlığımız için mutlaka diyet yapmak gerekmektedir. Her insanın ölçülü yemesi gereklidir. İmam Gazalinin dediği gibi “Yediklerinizin hepsi zehirdir, azı müstesna” her gıda ilaç gibidir, ölçüsünde yenildiği zaman şifa verir.
    • Sigarayı bırakan insanların ağız tadı yerine geldiğinden iştahı açılır, birden bire çok yemeye başlar bu nedenle yediklerine ve beslenmesine ekstra dikkat etmesi gerekmektedir. O nedenle size, yapabileceğiniz tavsiyelerde bulunuyorum.
    • Her sabah bir bardak greyfurt suyu veya domates suyu içiniz.
    • A ve C vitamini yönünden zengin olan patlıcan, kolestrlü düşürdüğü gibi patlıcanın, kabuğunda ve patatesin kabuğunda bulunan yüksek nikotin, sigara bırakmada rahatlık sağladığı için, bu sebzeleri kabuğu ile pişiriniz, ayrıca yeşil domates, biber, karnabahar içinde de doğal nikotin bulunmakta sigara bırakmayı kolaylaştırmaktadır.
    • Günde bir elma, sigaranın yaptığı harabiyeti önlemeye katkıda bulunur.
    • İki yemek kaşığı yulaf ezmesi yiyebilirsiniz, bunu sıcak suda, sütte bekletip içine kuru meyve fındık ceviz badem koyarak yiyebilirsin.
    • Yanınızda daima su bulundurunuz, özellikle yemeklerden bir veya yarım saat önce ve yemeklerden bir iki saat sonra günde en az iki kilo ılık su içmeyi adet haline getiriniz.
    • Balık, fındık, cevizle pörsüyen cildinizi yeniden canlandırın.
    • Canınız tatlı istediğinde Sütlü tatlıları tercih ediniz.
    • Ağzınızda yara oluşmasını engellemek için, B ve C vitamin taşıyan meyve ve sebzelere ağırlık veriniz. Ağız diş hijyenine çok dikkat edip, kekik gargarası yapınız,
      İhsan effendi
    • Hangi gıdalardan sakınmalıyım
      Diyetisyen Hanım:
    • Daha önceda dediğim gibi Trans nebati Yağlardan, rafine tuz, şeker ve unu kendinizden uzak tutunuz, her türlü hazır paket gıdaları, şekerli, kolalı içecekleri ve, içeriğinden şüphe duyduğunuz her gıdayı almayınız
      Hatice Hanım:
    • Tatlandırıcı olarak bal ve pekmez kullanıyorum ihsan bey içinde geçerlimi
      Diyetisyen Hanım:
    • Evet iyi bir yöntem, vitamin değerini korumak için balı, kaynar ya da kaynayan bir şey içine değil ılık gıdalara ekleyiniz, ayrıca zararsız diye aşırı kullanmamalı, her şey dozunda gereklidir. Azı karar, çoğu zarar.
      İhsan Efendi: (psikoloğa dönerek)
    • Sn. Psikoloğumuz, Sigaranının neden olduğu stresi, doğal yolla nasıl giderebilirim?
      Psikolog:
    • Nefes egzersizleri doğal stress gidericidir.
    • Su içmek, yürüyüş yapmak ve duş almak sigara bırakmanın en iyi ilacı ve stress gidericisidir. Ayağınız iyileşene kadar her gün bir saat egzersiz yapıp, duş alıp su ve maden suyu içimine ağırlık vererek, sigaranın zararlı etkisini üzerinizden uzaklaştıracaksınız.
    • Hacamat yaptırınız, (ameliyat yeriniz iyileşmeye başladığında) damarlarınızda dolaşan, katran ve nikotinin vücuda zarar vermesini de engellemiş, yeniden kan yapımını hızlandırmış, olursunuz.
    • Yulaflı gıdalar strese iyi gelir
    • Badem, leblebi ve yağsız mısır yiyerek ağzını oyalayınız.
    • Sigaranın psikolojik zararlarından kurtulmak için, sigara bırakma telkinlerini 21gün okuyunuz
    • Stresi gidermek için, bitki terkiplerini pitoterapi uzmanlarına danışarak uygulayabilirsiniz, karabaş otunun, melissanın, kekiğin, karanfilin iyi geldiği bilinmektedir. Nasıl, ne kadar kullanıp kullanmayacağınızı, uzmanından öğrenebilirsiniz.
    • Sigaranın stresine en az üç gün, en fazla on gün sabredeceksiniz, Doğal yolla bırakmak en ideal olanıdır. Eğer sigara bırakmada zorlanırsanız, Devletin alo 171 telefon hattından yardım alabilirsiniz.
      İhsan Efendi
    • Kendimi sigaranın psikolojik etkisinden nasıl korurum
      Psikolog:
    • Sigara içilen yerlerden uzak durmalısınız.
    • Sevdiğiniz işlerle, varsa hobilerinizle ilgilenip, sevdiğiniz kitapları okuyunuz.
    • Sigaradan şiddetli yoksun kalma, onu arzulamanın etkisi, üç gün yada hafta içinde geçer, psikolojik etkisi bazen kısa, bazen de uzun sürebilir. Onun için sigarayı, kahveyle, ya da çayla içmeye alışmışsak, bu alışkanlıklarımızı bir süre erteleyelim.
    • Hoş görülü, affedici olmak ve dua etmek insanın kendine yapacağı stress gideren alışkanlıklardır, “Yaratılanı hoş gör, yaratandan dolayı” hoş görki hoş görülesin.
    • Aşırı yememek, ağzınızı meşgul etmek için müsait ortamlarda, yağsız mısır, leblebi tüketebilir, şekersiz sakız çiğneyebilirsiniz...
      Hatice Hanım
    • Teşekkür ederim Sn. Psikolog ve Sn Deyetisyen sorularımızı cevaplandırarak bizleri çok güzel aydınlattınız, başka tavsiyeleriniz varmı?
      Diyetisyen: Size anlattığım konularda yemek listesi bırakıyorum önerilerimi uygulamaya çalışırsanız çok yararlı olacaktır.
      Psikolog
    • Herkesin İhsan bey gibi ameliyat yaşayaması gerekmiyor, 2X2=4 bu sorunlar her tiryakinin başına gelebilir. Her insanın ağır sorunlar yaşamadan emsallerinden 15-20 yaş erken ihtiyarlamadan hatta yarın öleceğini bilse bu gün sigarayı bırakması gerekmektedir. Son olarak sizlere yazılı telkinleri bırakıyorum. (derken elindeki dosyayı önündeki sehpaya bırakır) Sigara bırakmak isteyen herkesin bu telkinleri 21 gün okuduğunda, sigara bırakmak daha kolay bırakacaktır. Artık müsadenizi istiyorum. (diyerek ayağa kalkınca Hatice Hanım da gülümseyerek ayağa kalkarken, perde kapanır.)

“SEVİLEN ve BEKLENEN MİSAFİR”

  1. Perde (Ara müziği)
    Bölüm Oyuncuları:
    İhsan effendi, Hatice hanım Oğuzhan, Neslihan Dayı, Anlatıcı.
    Yer: Oturma odası ve odada iki kanepe ve yanında iki koltuk ve sehpalar bulunmaktadır.

Anlatıcı.

  • Ihsan Efendi ameliyattan 5gün sonra hastaneden taburcu olmuş, artık evine gelmiştir. Sabah saatlerinde odasının penceresini açar beden egzersizlerinden sonra ve nefes egzersizleri yapar daha sonra duvarki levhanın üzerine yapıştırmış olduğu Sigara birakma telkinlerini, sesli okur)
    İhsan Efendi
    • “Milyonlarca insan sigarayı bırakıyor, bende bırakabilirim” “Bir parça emekle sarp dağlar yol olur”
      Sahte rahatlığına aldanıyormuşum, meğer acıma acı, sıkıntıma sıkıntı katan o zehiri artık içermiyim.
      Yangınların % 70i o zehirden kaynaklanıyor, umulmadık yerde bir yangına sebep olmak istemiyorum.
      Ona vereceğim parayı israf etmeyip, 20 yıl biriktirsem, bir emekli ikramiyesi daha kazanırdım. 2-3-yıl biriktirsem bir araba alabilir, veya ihtiyaç sahiplerine yardım ederdim.
      *Canıma, malıma, aileme, çevreme, ülkeme zarar vermekle kalmıyor, Bu zehir genlerime dahi sirayet ederek, gelecek neslime zarar verdiğimi, çocuğumun doğuştan kanserli, bronşitli, zayıf çelimsiz olabileceğini bunlardan dolayı, hesap gününde Rabbimin huzuruna kara yüzle çıkacağımı bilmiyordum!
  • Yoksulluk, felaket ve hastalık nedeni, insanlık düşmanı olan zehir, artık seni içermiyim?
    En az iki kilo su, soda içerek, sağlıklı beslenerek, derin nefes egzersizleri ve yürüyüş yaparak o zehirden ebedi kurtuluyorum.
    Çok şükür o zehiri bıraktım, onu bırakmakla vücuduma sirayet eden hastalıklar, yavaş, yavaş gerileyip, yok olacak.
    O zehir tiryakiye, 4 binden fazla zehri ile prinalar gibi saldırır, vücudu ablukaya alarak, vücudun her zerresine zarar verir, hassas olan yerlerde hastalık zuhur eder, artık onu içermiyorum?
    Her insane ölecek ama, O zehire devam edersem, ağzı ve vücudu pis kokan, erkenden yaşlanan, israfçı, bir insan değil, sağlıklı, sportif, başarılı, Rabbin razı olduğu bir insan olarak yaşayacağım.
    Kalpler Allah’ın nazargahı dır, o bizi her an görür ve duyar. Çok şükür, O’nun razı olduğu bir insan olarak yaşıyorum.
    O zehirle mücadeleme, benden sonra çocuklarım ve gelecek nesillerim de, devam edecek.
    Emsallerimden10-20 yaş önce ihtiyarlamamak, genç zinde olmak için, o zehiri terk ettim.
    *Şükürler olsun, özgürlüğüme kavuştum, zararlı ve kötü kokulu zehire, artık paramı ve zamanımı, harcamıyorum.

    Hatice Hanım

  • Efendiciğim çok şükür sigara bırakmanın 6. Günündesin, diyetisyenin anlattıklarını harfiyen uyguladın şimdi nasılsın?
    İhsan efendi:
  • Ufak tefek sıkıntılar olur elbette Ama sizlerin desteği ile çok iyiyim, engin merhametin gayretin, sabır ve iyiliğinle yardımcım oldun, ayağımı pansuman ettin. Bütün diyetleimi hazırladın, sana ne kadar teşekkür etsem, yaratana ne kadar şükretsem azdır.
    Hatice hanım:
  • Efendim, senin ve yavrularımın iyiliği, mutluluğu, benim iyiliğim mutluluğumdur. Sizin sıkıntı ve üzüntünüz benim üzüntümdür. Siz sağlıklı ve mutlu olduğunuzda bende iyi oluyorum.
    İhsan efendi: (Oğuzhan ve neslihan babasının gözlerinin içine bakmakta, sanki onlar da övgü dolu sözler duymak ister gibi bakmaktadırlar. İhsan effendi bunu fark eder ve hepsine birden kucak açar,
  • Gelin benim canım yavrularım, canım eşim, beni ne kadar çok sevdiğinizi, hizmet için yarış ettiğinizi biliyorum, hepinizi de ayrı, ayrı çok seviyorum. (derken çocuklar ve hatice hanım da kalkar ihsan efendiye kucak açıp sarılmak isterlerken perde kapanır, ve yeniden açılır. Herkes yerine oturuyordur)

Hatice hanım:

  • Aramızdaki bu güçlü sevgi bağımızla kendimizden önce birbirini düşünen, affedici merhametli adaletli bir aile olarak, birbirimizle olduğu gibi insanlarla olan ilişkimizde bunlara dikkat ediyoruz, Allah daima etsin inşallah.
    İhsan efendi:
  • Amin hanımcığım evlatlarına, çevrene hep güzel örnek oluyorsun, çevrendeki insanları kollayıp ihtiyaç sahiplerine destek olup, komşu ve akraba ziyaretleri yapıyorsun.
    Hatice Hanım
  • Bunlar bizim insani görevlerimiz, inancımız gereğide öyle davranmak zorundayız. (Hatice Hanım saatine bakar,) abim gelmek üzere, ben ocaktaki yemeğe bakıyım pişmiş olabilir.(diye odadan dışarı çıkarki kapının zili çalar)

Oğuzhan

  • Baba dayım gelmiş olabilir (diye koşarak odadan çıkarken arkasından neslihanda koşarak çıkar, dışarıdan sesleri gelir.)

Oğuzhan:

  • Baba! dayım geldi. ( ihsan efendi ayağa kalkarken onlarda hep beraber sevinçle içeri girerler)
    Oğuzhan: (Sevinçle, Dayısının elini öper)
  • Hoş geldin dayıcığım, elini öpeyim.

Ahmet Dayı:

  • Ooo, Oğuzhan sen ne çabuk büyüdün böyle, koca adam olmuşsun. (diyerek oğuzhanın yanaklarından öper.
  • Neslihan: Neslihan gülümseyerek, utangaç halde)
    Hoş geldin Dayıcığım
    Dayı:
  • Ooo Neslihan da büyümüş dayısının güzel yavrusu (neslihanda dayısının elini öper dayısıda neslihanı alnından öper, sonra ihsan Efendi ve hatice hanım misafirini sevgi ve saygı ile Dayının elini öperler)
    Hatice Hanım:
  • Abiciğim buyur şöyle kanepeye otur
    Ahmet Dayı: (Kanepeye oturken)
  • Haticem güzel kardeşim antreden beyaz çantayı getirirmisin?
    Hatice hanım(çantayı getirip abisinin önüne koyar)
    Ahmet Dayı: (dayı çantayı açar ve içinden bir poşet çıkartarak Oğuzhan’a uzatır)
  • Oğuzhan al bunlar senin. Neslihana döner al bakalım güzel kızım bu da senin
    Oğuzhan:
  • Aaa benim almak istediğim bilim dergisi ve futbol topu harika, benim için çok mutlu bir gün, saol dayıcığım zahmet etmişsin, çok mutlu oldum.
    Neslihan: (teşekkür ederek hediyeyi alır ve açar)
  • Sevinçle sesini yükseltir Ah dayıcığım çok beğendim Anne bak dayım bana kolye ve saat almış, Teşekkür ederim dayıcığım.
    Ahmet Dayı:
    Benim derdim sizleri mutlu etmekti: Kardeşim sana bir kıyafet Enişte Beyede bir eşortman takımı aldım. Diğer çantayı mutfağa götür.
    İhsan Efendi
    Teşekkür ederim abi çok zahmet etmişsin Allah senden razı olsun böyle düşündüğün için.
    Ahmet Dayı:
  • Selamünaleyküm Evet Enişte Bey nasıl oldun, geçmiş olsun, sen bakma hediyelerle geldiğime seninle kavga etmeye geldim. (Hatice Hanım, Oğuzhan ve Neslihan dikkatle onları dinlerler)
    İhsan Efendi
  • Aleykümselam Hayırdır Abi bir yanlışımı mı var ne kavgası
    Ahmet Dayı: (Gülümser)
  • Ne kavgası olacak, zamanında azmı sana sigara bıraktırmak için uğraştımda bırakmamıştın, eee! Şimdi nasıl bıraktın?
    İhsan Efendi:
  • Haklısın abi o zamanda bırakmak istedim ama bırakamamıştım galiba bırakamayacağımı sanıyordum.
    Ahmet Dayı:
  • Pekiyi o zaman bırakamadında şimdi nasıl bıraktın
    İhsan Efendi:
  • Abi, senin sigara bıraktırmakla ilgili uğraşın boşa gitmedi. Sen temel attın ama binayı yeni yaptık o kadar, yani emeklerin boşa gitmedi. Her sigara içerken senin söylediklerın gelirdi aklıma, sigarayı bırakmam için meğer, benim arkamdan destek olacak birine ihtiyacım varmış.
    Ahmet dayı:
  • Eeee! Seni kim destekledi bakalım,
    İhsan Efendi
    En büyük desteği Hatice Hanım verdi, beni incitmeden sigarayı bırakmamı telkin etti. Diyetisyen hanımın önerilerini bir bir uyguladı, sağlıklı beslenmeme katkıda bulundu stresimi giderecek çaylar hazırladı, eşim eşsiz iyi bir insan onun haricinde psikiyatri uzmanın hazırladığı bağımlılık terapi telkinleri de motive olmama katkıda bulundu.
    Ahmet dayı:
  • Afferim kardeşime Bende sandımki Ayağındaki sorundan dolayı sigarayı terk ettin
    İhsan Efendi:
  • Haklısın tabiî, hastalığımda vesile oldu. Ama hafif bir destek bile çok önemli Abiciğim sigarayı bırakmak için zararlarını bilmek yetmiyor birazda arkadan destekleyenlerin olması, işi kolaylaştırıyor.

Ahmet Dayı:

  • Aferim kardeşim, seni tebrik ediyorum eşine bu sözleri söylettiğin için, olgun sevgili ve saygılı kardeşim benim
    Hatice hanım:
  • Estağfirullah abi büyütülecek bir şey yapmadım. İhsan Efendi psikologdan aldığı telkinlerle diyetisyenden öğrendiği bilgilerle bu işleri kendi başınada becerirdi. Ayağından ameliyat olması ile sıkıntı yaşıyordu ben empati yaparak onun neye ihtiyacı olduğunu düşündüm ve yardımcı oldum bu iyilik önce insanın kendine sonra karşısındakine yararlı oluyor, dolayısı ile yapılan iyilikler yankı misali önce insanın kendine yararlı oluyor.
    Ahmet Dayı: (Gülümseyerek)
  • Ooo! bu çok mükemmel bir düşünce seni bir daha tebrik ediyorum güzel kardeşim. Evet enişte bey çok şanslısın iyi bir eş bulmak kolay değil, Kız kardeşimde sizin gibi birini ömür boyu arasa bulamazdı. Çünkü sen kadir kıymet bilen bir insansın. Allah yuvanızda huzur ve mutluluğu daim etsin.
    İhsan Efendi ve Hatice Hanım (ikisi birden )
  • Sağol abi Allah cümlenin evine huzur bereket versin (derler)
    Ahmet Dayı
  • Oğuzhan gel bakalım kıymetli yeğenim babanla kavga edemedim bari yeğenlerimle kavga edeyim (Oğuzhan gülümseyerek dayısının yanına gelir)
  • ilgilendiğin bir spor varmı?
    Oğuzhan:
  • Evet dayıcığım iki sporla biğden ilgileniyoğum Futbol ve Atletizm
    Ahmet Dayı:
  • Pekiyi bu sporlarla haftada ne kadar ilgileniyorsun.
    Oğuzhan:
  • Ancak haftada iki gün, bazen 3 gün ilgilenebiliyoğum cumartesi atletizm, Pazar günü futbol oynuyoğ, çok amaçlı spor salonuna gidiyoğum. Bazen okul arkadaşlarımla halı saha maçı yapıyoruz.
    Ahmet Dayı:
  • Oğuzhan seninlede kavga edemeyeceğim çünkü ben sporcu gençleri çok severim, ama bir kavgam var seninle (Oğuzhan meraklı meraklı bakar) seninle kavgam r harfini çıkartmakla ilgili olacak seninle tekrar görüştüğümde Ğ yerine R harfini söylüyor olmanı istiyorum karşılığında sana, istediğin hediyeyi alacağım.
    Oğuzhan:
  • Bende istiyorum annemde o harfi çıkarmama yardımcı oluyor zaten, azmin elinden kimse kurtulamaz dayıcığım.
    Ahmet Dayı: (Dayı gülümseyerek Neslihana döner)
  • E Neslihancığım öyle uzakta durma gel bakalım kimse ile kavga edemedim bakalım seninle kavga edecekmiyim okul dışındaki hayatın da neler yapıyorsun bakalım.
    Neslihan
  • Dayıcığım anneme yardım etmenin dışında temel resim çizme stratejisi ile ilgileniyorum. Yani basit görüntüleri çizerek başladım, elim yatkınlık kazandı şimdi daha güzel çizimler yapıyorum. Arada bir bilgisayarı açıp, sosyal medyadaki arkadaşlarımla paylaşımlarda bulunuyorum. (Bu arada Hatice hanım odadan dışarı çıkar.)
    Ahmet Dayı:
  • Bu çizimleri yapmaktan amacın ne kızım
    Neslihan:
  • Dayıcığım amacım annemin yazdığı hikâyeleri çizgi film haline getirmektir.
    Ahmet Dayı
  • Maşallah benim güzel yeğenlerime her ikinizi de annenizi babanızı da tebrik ediyorum. (Bu ara Hatice hanım mutfaktan neslihana seslenir)
    Hatice Hanım:
  • Neslihan mutfağa gelebilirmisin.(Neslihan sessizce annesinin yanına mutfağa gider)
    İhsan Efendi:
    Abiciğim hep siz sordunuz biz cevapladık, siz nasılsınız aileniz işleriniz nasıl, ihracat işleriniz nasıl gidiyor.
    Ahmet dayı:
  • Her şey yolunda sayılır da canımı sıkan bir konu var, bizim en küçük oğlan ilhan sigara içiyormuş, bu konuda ne kadar hassasım bildiği halde, arkadaşları ile sigara içerken gördüm, o nedenle canım çok sıkıldı.
    İhsan Efendi:
  • E görünce ne yaptın abi
    Ahmet Dayı
  • Arkadaşları ile birlikte sigara içerlerken gördüm, çok sinirlendim ama görmemezlikten gelerek eve gelmesini söyledim, eve gelince çok ağır sözler söyledim, annesi araya girmese neredeyse dövecektim. Ben o kadar işimin arasında zararlı alışkanlıklarla mücadele ederken, oğlumun sigara içmesi bana çok ağır geldi.
    İhsan Efendi:
  • Ne yaptın abi bu işler konuşarak, anlayışla, destekleyerek halledilir, Artık olan olmuş bundan sonra aranı iyi ederek, fazla baskı yapmadan, bağımlılık danışmanından destek alarak, sigara bırakmaya destek olabilirsin.
    Ahmet Dayı: (Neslihana seslenir)
    Neslihan, yeğenim bana su getirirmisin? (Ahmet dayı konuşmasına devam eder)
  • Aklıma gelmemişti iyi düşündün enişte bey, sağol, tütün içenlere çok kızıyorum. Bu meret yer altının çöpçülüğünü yapıp, kökleri ile yer altından aldığı radyasyonu, yapraklarına depo eden bir bitki. İnsanlarda o bitkinin yapraklarını yakıp içerek, 4000den fazla zehiri, insanın saçlarından, tırnaklarına kadar zarar veriyor.
  • Sigara izmaritlerleri düştüğü yerde toprağı, suyu, dumanları ile havayı zehirlemektedir. Zehir direk kana geçtiği için, vücudun her zerresi, sigaranın zararlarından nasibini alır. İki paket sigarada 120 miligram nikotin bulunur bu iğne ile damara damara zerk edilse insan anında ölür.
    Neslihan (Elinde surahi ve bardakla gelir suyu doldurup dayısına uzatır )
  • Buyur dayıcığım
    Ahmet Dayı :
  • Sağol yeğenim ömrün su gibi aziz olsun bir yarım bardak daha ver
    Oğuzhan:
  • Dayıcığım, 120 miligramdan kat kat fazlasını içiyorlar, sigara içen insanların hepsinin ölmesi gerekmezmiydi.
    Ahmet Dayı: (İhsan Efendiye göz kırparak muziplik yapar)
  • Ah kuzucuğum yanlış söyledim, uzun çekimli intihardır, hem süründürür, hem öldürür.
    Oğuzhan:
  • Dayıcığım beni anlamadın, hani 120mili gr. nikotin Damardan enjekte edilince insan ölür demiştiniz ya, neden paket paket içiliyorda insanları ölmüyorlar dedim.
    Ahmet Dayı:
  • Yavrucuğum sadece iki peketteki sigaradan alının nikotin denen zehir, bir anda verildiğinde insanı öldürür. İnsan azar azar içtiği için öldürmüyor lakin kaliteli bir hayat yaşamasına engel oluyor.
    Oğuzhan:
  • Dayıcığım ben annemede söyledim ömrümde hiçbir zaman sigara içmeyeceğim
    Neslihan:
  • Bende içmeyeceğim dayıcığım (derken elindeki surahi ve bardağı masanın üzerine koyar)
    Ahmet Dayı:
  • Bu çok güzel bir karar canlarım sizi tebrik ederim, sigaranın zararları genlerle geçebileceği için kendinizi sigaradan iyi korumanız gerekmektedir,
    İhsan Efendi:
  • Abi ben bir gün olsun evimin içinde sigara içmedim
    Ahmet Dayı: (gülmeye başlar)
  • Sigarada 70’den fazla, kansere neden olan kimyasal madde bulunmaktadır. Dumanı solunduğunda, bu kimyasallar akciğerlere girer ve oradan vücudunuza yayılır. Terimizde bile sigara kokusu bulunur. Bilim adamları bu kimyasalların DNA’ya zarar verdiğini ve genlerde değişikliğe neden olduğunu göstermiştir. Çocuğumuzda olmasa bile hastalıklı genler gelecek nesillerine taşınıyor.
    Oğuzhan:
  • Dayı bu bilgileri nereden öğrendin, inanamıyorum.
    Ahmet dayı:
  • Zararlı alışkanlıklala mücadele eden bir derneğimiz var, o konuda çalışıyor, zaman ayırıyor ve araştırmalar yapıyorum. Sağolsun devletimiz sigara ile ilgili çok güzel önlemler aldı. Sigara bırakma hattı kurdu, evlerde, özellikle uzun yol arabalarında, resmi binalarda her yerde sigara dunanından herkes pasif içici olmuştu!!! Çok şükür sigara dumanına maruz kalıp pasif içici olanlar neredeyse kalmadı. O kadar önlemlere rağmen bakıyorumda içinde benim oğlum ve bazı gençler sigara! içiyorlar!!!

İhsan Efendi

  • Bunun sebebi gençler zararını bilmeden bir merakla, arkadaş tavsiyesi ile, bazen de özenti ile başlıyorlar. Bırakmak için, bilinçlenmeleri gerekiyor, çözüm sigarayı bırakmak istemektir, bırakamayacağını sananlara bağımlılık terapi uzmanından ve diyetisyenden destek alması yeterlidir.
    Ahmet Dayı:
  • Bazende adamlar kanser olmuş, kolları bacakları budanmış olduğu halde psikolojileri bozulunca inatla sigaya devam ediyorlar. Veya sigarayı defalarca bırakan tekrar başlayan insanlar da var. Bunlar mutlaka bir pisikiyatristen psikoterapi alması gerekmektedir.
    Oğuzhan:
  • Sigaranın sebep olduğu hastalıklar yazılsa, ansiklopedilere sığmaz sanırım.

İhsan Efendi:

  • Evet güzel evladım, bütün zararlı alışkanlıklardan korunmanın yolu insanın önce kendini sonra yaratanını doğru bilmesi, tanıması ve onun rızasına uygun hareket etmesi ile gerçekleşir.
    Ahmet Dayı:
  • Aşık Yunus Emrede bu konuda ne güzel söylemiş
    İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.
    Sen kendini bilmezsin, bu nice okumaktır.
    Oğuzhan:
  • Dayı Allah’ı bilmek nasıl olur bilirim ama, kendimizi nasıl biliriz.
    Ahmet Dayı:
  • Yeğenimde ne okkalı sorular soruyor ha! Afferim, yeğenim nasıl bir kişiliğe sahib olduğumuzu anlamak için, kendimize soralım sürekli kendimizle ve çevremizle kavgalımıyız, pişmanlıklarla mı yaşıyormuyuz? Ailemiz ve çevremizde sorunlu
    muyuz? Affetmeyi enayilik, hoşgörüyü gereksiz merhameti aptallık görüyor, özellikle kendimizi mükemmel buluyorsak, empati yapamıyorsak, verdiğimiz sözü önemsemiyorsak, kalp kırmaktan çekinmiyor, merhametli davranmıyor, insanların özgürlüğünü kısıtlıyor, önce kendimizi düşünüyorsak kişiliğimizde bir sorun var demektir. Sorunumuz öğrenmek için kişilik bozuklukları konusunda bilgi edinmeli, kendimizi tarafsız yargılamalıyız. Sonuç olarak sorunlarımız, uzman desteğinde ilaç alarak düzeltilebilir, yada sadece uzman desteği ile çözebiliriz.
    Oğuzhan:
  • Pekiyi dayıcığım dürüst ve sağlam bir kişiliğimizin olduğunu nasıl anlarız?
    Ahmet Dayı:
  • Biraz önce sorunlu kişilerin özellikleni saydım ya yeğinim o söylediklerimin tersi bizim dürüst bir kişiliğe sahip olduğumuzu gösterir. Yani kendimiz ve çevremizle geçimli, anlayışlı, hoşgörülü, adaletli, merhametli, alçak gönüllü, empatik davranan önce karşısındakini düşünen, öfkesini frenleyebilen bir kişiliğe sahipsek, başkalarının özgürlüğünü ihlal etmiyorsak mükemmel bir kişiliğe sahibiz demektir. Bu insanlara kendini bilen insan denir. O nedenle kendini bilen Rabbini bilir derler.
    İhsan Efendi (mahsun konuşur)
  • Abiciğim kendi bilen insanlar da bazen yanlış bilgiye sahip olabiliyorlar. Örneğin ben sigara içerken Çok karizmatik, çok değerli bir şairi örnek alarak içerdim. Sigara içerken onun gibi olacağımı düşünürdüm. İyi insanlarda hata yapabilir, o nedenle aklımızı kullanmalı kendimizi tanımalıyız.
    Hatice Hanım: (ihsan Efendi son cümleleri söylerken Hatice hanım içeri girer ihsan efendi sözünü tamamlayınca)
  • Buyurun beyler yemek hazır, soğutmayalım
    Ahmet Dayı:
  • Pekiyi o zaman, Haydi Bismillah. (deyip hep beraber yerlerinden kalkarlarken perde kapanır.)